5 Kasım 2009 Perşembe

Hayatın Savunmasız Piyonları


küçük yavan bir hayatın, savunmasız piyonlarıyız biz..
bu olumsuzluklar diyarında tek umudumuz sewmek.. birine delicesine tutunmak.. çünkü ancak o zaman war olabiliyor ve sadece o an dirençsiz wücudumuz güç kazanıyor.. kendimize ait olmayan
bir bedene öylesine tutunuoyruz ki, aitlik kavramı adeta o zaman başlıyor.. hayatta hiç bir sebep kalmıyor yaşamak için... o bir çift göz dışında herşey anlamsız oluyor.. garip we güçlü bir duygu...
sewmediğim zamanlarda güçsüz olduğumu biliyorum, ama sevdiğim zamanlarda yaşadığım duygu fırtınasının yoruculuğu bütün güçlülüğümü kırıyor.. karşımdakini kandrmaktan çok kendimi
kandırmaktan korkuyorum ve yoğun bir çaba başlıyor içimde... birini kırmamak adına uğraşırken her seferinde kendimi kırıyorum ve geri dönüşümsüz acılar oluyor hepsi.. ağlamak hiç olmadığı
kadar sancılı oluyor o anda.. çaresizlik duygusu ayrılığın bırakacağı en güçlü acı... peki neden? bu dünyada bitimsiz olan br duygu yok bunu biliyorum.. asıl anlamadığım aşk we ayrılık neden
bir kısır döngü halinde acımasızca devam ediyor ki...?
ewet bu hayatta olup biten bütün olayların, bütün duyguların tek bir çıkış noktası wardır o da hislerimiz... öfke, aşk, acı vs.. onların esiri olup werdiğimiz ani kararlar.. her insan kendi kendinin
kiralık katili olup çıkıyor zamanla... ölmeden yaşayacakmış gibi saçmalamayı sewiorum çünkü yaşamadan ölmeyi daha fena buluyorum.. kırılabilirim, çok üzülebilirim.. ama bn sadece kendi
hayatımı yaşayabilirim... üstüme koyulan hiç bir kuralı bu yüzden taşıyamıyorum.. kamburum oluyor sanki...
hayatta herkes kendi penceresinden nefes alabilir.. bugünlerde o pencerenin önüne taş duwar ördüm adeta.. içim sıkılıyor, sanki kulaklarım hep kötü sözler duyuyor.. biliyorum ki onların
hatasına düştüm... sadece olumsuz olanı almak istiyorum.. tüketici oluyorum kısaca.. herşei tüketiyorum.. ilişkimi, arkadaşlıklarımı, sewdiklerimi kendimi... herşei...
sanki yarın ölecekmiş gibi.. bir daha olmayacakmışım gibi... acelemiz ne bilmiyorum!!
insanların kıyılarına wurmaktan nasır tuttu iyi niyetlerim.. tahammülsüzlük beni de sardı sanki...
geride kalanlar ait oldukları yerdeler aslında.. bulundukları tarihlerin bekçileri oldu hepsi.. bense burdayım, bugündeyim.. özlediklerimle elimde olanlar arasında tatlı bir bağ kurdum we
üzülmemeyi öğretiyorum kendime.. her gün daha farklı uyanıyorum, bende ki değişimlere kızmıyorum çünkü büyüyorum.. her gün yeni bişey katıyorm kendime.. şu an bunu yazarken bitimsiz
bir duygunun war olduğunu buldum mesela.. merak!! araştırmak, bilmek uğruna herşei yapmak... ama merakı giderebilmek... aslında sürekli bi ihtiyaç halindeyiz... birşeyleri sürekli gidermek
zorundayız.. mesela bunları yazmak zorundayım çünkü yazma ihtiyacımı gidermek zorundayım.. ayrıca neden örnekleme yapıyorum bilmioyorum ben yazdığıma göre ben anlıyorum ama demek
ki yeterli bulmuyorum kendimi...
yeterlilik.. yetinmeyi bilmemek... yoktan anlamamak.. warla yaşamak... asla o kadar yüzsüz olmadım bu huyumu çok sewiyorum.. ewet tekilim.. ama çoul sewerim.. tek sayılardan nefret ederim
we tekim... bu hayatta tek olmak sadece pohpohlanmak anlamına mı gelir... bence tek olmak daha büyük acı anlamına gelir.. teksin we paylaşamazsın... uzaktan baknca bi kardeşin yoktur we
herşey senindir.. ewet herşey senindir.. para, sewgi, acı, dert,sorumluluk.. asla paylaşamazsın ewindeki sorunları bi bşkasıyla.. bilen biri yoktur we destein olamaz hiçbir yaşıtın..
seni asıl önemseyen ailendir ama tek olmandan dolai seni de tüketirler.. sewerken en çok sewilen, üzerkende en çok üzülen olursun.. senin üzerinden tatmin olur bütün ebeveynler.. öfkesinde
we sewgisinde.. o kadar yıpratıcı ki... uzaktan herşey çok güzelll... kendine has..
insanlardan soğuyorum... kırgınım.. kırılganım...
artık anlatmaktan da yoruldum çünkü eleştirdikleri kadar eleştiriye kapalılar...
uzaklara gtmk istiorum.. kimsenin olmadıııı... sadece o ve ben...
bir aşk ancak bu kadar güzel olabilir..
yer, yön, koku hepsi onu tarif ediyor artık bana..
başka bir uzak bulamıyorum kendime onun dışında.. huzuru bulmak için...
ordan oraya atladığım bir yazı daha...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder